Diğer şirketlerin aksine, Facebook ana uygulaması için karanlık mod sunmakta geç kaldı desek yeridir. Şirket, yakın zamanda bu gelen karanlık modla birlikte web sitesi için de tam bir yeniden tasarım hareketi başlattı.

Facebook’ta yeni karanlık moda erişebilen birkaç şanslı kullanıcı Twitter’da ekran görüntüleri yayımlamış bulunmakta:

Facebook appears to be rolling out Dark Mode… https://t.co/qSfDa8d51e

— Matt Navarra (@MattNavarra) June 26, 2020

Facebook, çıkış tarihi için henüz resmi bir açıklama yapmadı, ancak Social Media Today’e göre şu anda “küresel olarak kullanıcıların küçük bir yüzdesinin” yeni karanlık temaya erişebileceğine dair bir açıklama yaptılar. Tabi kararlı yazılımın ne zaman yayımlanacağına dair bir bilgi vermediler .

Tıpkı Google gibi, Facebook da uygulamalarına ve web hizmetlerine yeni özellikler içeren özellikleri aşamalı olarak belirli bir kullanıcı üzerinde test ettirdikten sonra yayımlamayı tercih ediyor. Bu kademeli yayımlamaların arkasındaki neden, bir özelliğin milyarlarca kullanıcı için kullanılabilir olmadan önce özelliklerin hatalarını düzgün bir şekilde test edebilme imkanına erişebilmeleridir. Kullanıcılara yavaş bir güncellemeymiş gibi görünen şeyin arkasında teknik nedenler olabilir.

iOS’un karanlık modunun Android için de kullanılabilirliği için Facebook’u takip edeceğiz ve sizi bu konudan haberdar edeceğiz. Bu özelliğin çok yakında (yaklaşık 5 sene) da Android kullanıcıları için geleceğine dair şüphemiz yok.

Bununla birlikte Zuckerberg, projede kararlı görünüyor. Windows NT geliştiricilerinden Mark Lucovsky ile anlaşan firma, yeni işletim sistemini geliştirmek için kollarını sıvadı.

İşletim sisteminin daha çok VR alanı için geliştirildiğini söylemek mümkün. VR cihazların sosyal medya uygulamaları ile entegrasyonunun kolaylaştırılması için iyi bir adım olarak görülebilir. Elbette bu cihazlara erişen kitlenin oldukça sınırlı olduğunu belirtmekte fayda var.

Twitter, konuyu açıklayan bir blog yazısında, şirketin güvenlik açığından üçüncü taraf güvenlik araştırmacıları tarafından haberdar edildiğini belirtti. Araştırmacılar, One Audience adlı bir geliştirme kitinin, dış geliştiricilere kullanıcı adları ve e-posta adresleri dahil olmak üzere kişisel bilgilere erişim izni verdiğini keşfetti. Birisi bu uygulamalara giriş yapmak için Twitter hesabını kullandıysa, en son tweet’lerine de erişilebilirdi. CNBC, Giant Square ve Photofy gibi fotoğraf düzenleme uygulamalarının kullanıcılarının etkilenebileceğini söyledi.

Bir Facebook sözcüsü ise şu açıklamada bulundu:

Araştırmadan sonra, platform politikalarımızı ihlal eden uygulamaları platformumuzdan çıkardık, One Audience ve Mobiburn’e karşı temyiz ve ihbar mektupları yayınladık. Bu uygulamalara ad, e-posta ve cinsiyet gibi profil bilgilerine erişme izni verdikten sonra muhtemelen paylaşıldığını düşündüğümüz kişilere bildirmeyi planlıyoruz. Hangi üçüncü taraf uygulamaların sosyal medya hesaplarına erişim izni verileceğini seçerken, insanları dikkatli olmaya teşvik ediyoruz.

Facebook, ad, e-posta ve cinsiyet dışında hangi bilgilerin açığa çıkabileceğini ise söylemedi.

Twitter, 25 Kasım’da yayınladığı bir blog yazısında, “Sorun Twitter’ın yazılımındaki bir güvenlik açığından değil, bir uygulama içindeki SDK’lar [yazılım geliştirme kitleri] arasındaki izolasyon eksikliğinden kaynaklanıyor. Twitter, etkilenmiş olabilecek Android Twitter kullanıcılarını bilgilendirecektir.”

Twitter, Google ve Apple’a bu güvenlik açığını “gerektiğinde daha fazla işlem yapabilmeleri için” bildirdiğini söyledi.

Kaynak

Instagram, “Word Embedding” olarak bilinen yaygın bir makine öğrenme yöntemini uyarlayarak birbirine benzeyen hesapları tanımlar. Word Embedding,  sözcüklerin ne kadar ilişkili olduklarını ölçmek için metinde görünme sırasını inceler. Örneğin Word Embedding, “ateş” kelimesini genellikle “alarm” veya “kamyon” yanında, çok daha az sıklıkta ise “pelikan” veya “sandviç” kelimelerinin yanında göründüğünü not eder. Instagram, iki hesabın birbiriyle ne kadar ilişkili olduğunu belirlemek için benzer bir süreç kullanıyor.

Keşfetme sistemi öneri yapmak için, kullanıcıların geçmişte içeriklerini beğenerek veya kaydederek etkileşime girdiği hesaplar olan “tohum hesapları”na bakarak başlar. Bunlara benzer hesapları tanımlar ve bunlardan 500 parça içerik seçer. Bu içerikler spam, yanlış bilgilendirme ve olası ilke ihlali filtrelerinden geçer ve kalan gönderiler, kullanıcının etkileşime geçme olasılığına göre sıralanır. Son aşamada ise, en iyi 25 gönderi, kullanıcının Keşfet sekmesinin ilk sayfasına gönderilir.

Burada dikkat edilmesi gereken birkaç şey var. İlk olarak, Instagram bu ve diğer süreçleri hakkında tamamen şeffaf değildir. Spam veya yanlış bilgi tanımlamak için hangi yöntemlerin kullanıldığına dair hiçbir ayrıntı yoktur. Aslında, bu tür içeriği yaymak isteyen kişilere yardımcı olacağı düşünüldüğünde bu durum şaşırtıcı değildir. Şirket, uygunsuz içeriği filtrelemek için hangi derece de makine öğreniminin kullanıldığı konusunda da net değil.

Yapay zeka işe yarıyor mu ? Net değil ama bir Instagram geliştiricisi (Medvedev) şirketin bu konu üzerinde çalıştığını söylüyor. ”Yanlış bilgileri proaktif bir şekilde tespit etmek ve otomatik eylemde bulunmaları için AI modellerini eğitiyoruz.” diyor.

Instagram’ın söylediğine göre, kullanıcıların Keşfet sekmesinde gördükleri içeriği şekillendirmesinin en iyi yolunun, sevdikleri şeylerle etkileşime girmesidir. Belirli türdeki gönderileri görmek istemiyorsanız, yapabilecek en iyi seçeneğiniz gönderinin sağ üst köşesindeki üç noktalı menüye tıklayarak erişebileceğiniz “Bu Gönderiyle İlgilenmiyorum…” seçeneğini kullanmaktır. Algoritma sizin için yeniden şekillenecektir.

Kaynak

Bir sözcü, “Bu servislerin Facebook’un parçası olan ürün ve hizmetler olduğunun daha net olmasını istiyoruz.” diyerek söylemleri doğruladı.

Jane Manchun Wong, bu değişikliğin Mart ayında gerçekleşeceğini belirtti. Instagram’nın kurucuları, WhatsApp’ın kurucusu Brian Acton ve Jan Koum’un çıkışlarını yaptıktan hemen sonra, geçen sonbaharda Facebook’tan ayrılmıştı. Görünen o ki artık Whatsapp ve Instagram, Facebook’a daha da çok bağlı olacak.

Kaynak: engadged